BELLİKLER KÖYÜ
Belliklerde dört kabile yaşamıştır.Köye
yerleşim sırasıyla ilk Milan (Balı) kabilesi sonra Alhasuşağı (Suna) Sivriyan (Sivrikayalar)
Zıbaran (Durnalar ve Karakuş) en son Goçaryan (Parlak ve Göçer) kabileleri olarak
Belliklere yerleşmişlerdir.Yerleşim şekillerinden de anlaşıldığı gibi Bellikler
toplama bir köydür.Sivrilerin Arapkir Onar köyünden geldiği bilinmektedir.Göçerler
ise Göçeruşağından gelen Sato adındaki bir çobanın dul bir kadınla evlenip köye
yerleşmesi sonucu Goçaryan denmektedir.
1944’de köye eğitmen olarak gelen Mehmet
Ali Parlak (Şıho) eğitmen olarak görev yapmıştır.Muhtarı Abdullah Suna zamanında
okul için belli bir arazi (sulu olmak şartıyla) okulla bağışlandığında okul yapımı
için yeterliydi.O dönemde okula yer verilerek köylülerin imece usulüyle okul yapımı
tamamlanmıştır.
1950’lere kadar hizmet veren okul eğitmenin
kızının Gökağaç’tan biriyle kaçması birlikte huzursuzluk başlayınca eğitmen
köyü terk eder. Böyle okulda kapanmış olur.Yörede okulun ilk yapıldığı köylerin
arasında olmasına rağmen hane sayısı yirmi’yi geçmemiştir.Köy konusunda yaşlılardan
edindiğimiz bilgiler kadarıyla köyde ilk yerleşen Milan kabilesinin lideri iri yarı
baba yiğit saçları uzun kulakları kepçe olduğundan Gubal (Belli Kepçe Kulaklı) anlamına
gelen Ballıki (Ballıki) adıyla tanınmış.Köyde kestiği odunları diğer köylere satmaya
giderken, uzaktan gördükleri zaman tanındığından dolayı İballiki derlermiş.Belliklerin
ismi bu şahsın adının zamanla söylem değişikliliğine uğrayıp Kürtçe Ballıkon ve
Türkçe Bellikler (Belliki) anlamında kullanılmış.
Belliklerin soğuk suyu ve balı ile ün
yapmış küçük bir köydü.Yörede arıcılık yapanlar da balının farklı olduğunu söylerler.Kömürlük
köyünden Cemal Aksoy ve ağabeyi H.Hüseyin köyde bir yıl konakladıkların ve Belliklerin
balının aromasının çok farklı olduğunu hiçbir yörede bu tadı bulamadıklarını kendilerinden
dinledim.Büyük bir arılığı olan Satık (Sadık) sonbaharda bal hasılatı yapıldığında
arısı olmayan tüm evlere bal dağıtırdı.Farklı kabileler arasında güçlü bir dayanışma
olsa da kavgalarda eksik olmazdı.Ne kadar kavga etsilerde bayram ve Cemlerde barışıp
bir araya gelirlerdi.O dönem de Dıno (deli)dedikleri eski yazıyı okuyan kendi çapında
filozofça düşünceleri olan biridir.Köylüler boş otururken Dıno yazın sıcağında bir
keçeye sarılıp üşüyorum deyip kışlık odun yapmaları konusunda mesaj verir.Dıno’nın
hanımı Suceyin köyündendi.Dermatit konak gibi deri hastalıklarını mor bir kalemle
okur çizerek tedavi ederdi.Bende bu tedaviden annemin zoruyla geçtim.Mılan kabilesinin
yaşlı bir ninesi Pire Male Kırnıle (Kırnoların yaşlı kadını) sonbahara yakın genç
kızların kulaklarını delerdi.Kulak delmek onların evinde yapıldığında için bir nevi
kutsal ocak konumunda itibar görürdü.Sanırım yaşlı kadının hayat tecrübesi zamanla
itibar görerek böyle bir unvan kazandı.Yada geçmişten geleneğinden gelen bir gelenekti.
Okul kapandıktan sonra köy statüsünü kaybeden
Bellikler mezra konumuna düşer.Muhtar Abdullah Suna Alhasuşağı kabilesinden geldiğinden
dolayı köy yine Alhasuşağı’nın bir mezrası olarak kalmaya devam eder. Köyde uzun
süre muhtarlık yapmış Abdullah Suna köy kabilelerini bir tek cümleyle tanımlarken
şöyle derdi; “ Milan kabilesi korkaktır,Sivriler kabilesi şıksız (çabuk kızan),Zıbaranlar
beyinsiz,Komukanlar yalancı ve Göçer kabilesinin kudurgan (kavgacı) olduğunu söylerdi.Zaten
bugünde köyün bundan dolayı dağılmasını düşünmek zor olmayacak.
Kısacası ilk yerleş Milan kabilesinin
lideri Gubal (kepçe kulak)’dan ismini alan köy daha sonra diğer kabilelerle küçük
bir köyde olsa da misafir severliğiyle tanınan ve düğünlerde bayramlarda birlik
olan, misafir edinme konusunda bir biriyle yarışan bu küçük köy zamanla gurbete
çıkanların İstanbul’a yerleşmesiyle dağılır.Şuan yazın iki ev kışın hiç kimsenin
yaşamadığı bir mezra olarak Bellikler en yakın komşusu kuzey batısında Gökağaç,doğusunda
Mamısa (Koçak)güney doğusunda Mineyik (Kuyudere) güneyinde Akören, Eymi Kızık ve
Kadabela (Güngören) ve batısında Alhasuşağı ve Kömürlük bulunmaktadır.Ziyaretleri
Gaze Kure (köyün karşısındaki tepe) Sarı Baba (Mineyik Bellikler arası) ve Eri Gole
(Gölün Ermişi) Göldağ’nın tepesinde olup kendi geleneklerine bağlı bir toplumdur.Yemin
edenler gelelikle bu ziyaretlerin ismine yemin ederler.İstanbul’a yerleşen Bellikliler
2005 yılında bir araya gelerek köy derneklerini kurdular.Yazın köyde kalan iki ev
kışında göçerek köyü kendi kaderine terk ederler.Her ne kadar köyden uzakta olsalar
da kalplerinin bir köşesinde Bellikler sevgisi hep filizlenmektedir Köye dönüş henüz
olmasa da günün birinde olmayacağı anlamına gelmez.Umarım bir gün yeniden Bellikler
eski konumuna yeniden kavuşur.
Rıza Parlak
|